"Kasmak, kastırmak" sözcüklerine takıldım. Kasmak "kasları gergin duruma getirmek, sıkmak", kasılmak "büzülmek, sıklaşmak" anlamları genişleyerek "bir durumu veya kişiyi önemsemek", "dikkat kesilmek, ciddileşmek" anlamları kazanmış görünüyor.

Oyun alanındaki kullanımı da şöyle tanımlanabilir: kasmak, bir oyuncunun karşıdaki oyuncuyu gerektiğince önemsemesi ve oyuna asılması, odaklanması, sıkıca tutunması, savaşım gücünü arttırması durumudur. Buraya kadar olağan.

Gevşeklikten kasmaya geçişin betimi
Gelgelelim kastırıcı -aşağıdaki alıntıya göre- "karşıdakine bilerek yenilen", "karşıdakinin başarması isteyerek bunun için çalışan" kimseye deniyormuş. Oysa böyle bilerek yenilen, kötü oynayan birinin karşısındaki oyuncu "kasar" mı, yoksa "gevşer" mi?

Anlaşılan, "kasmak" sözcüğü "başarmak, kazanmak" ile bir tutulmuş; "kastırmak" ise buna koşut olarak "başartmak, başarmasını sağlamak, kazandırmak" sanılmış.

Bilerek yenilme durumu ise iki türlü olabilir. Bir anlaşma, danışıklı dövüş, şike olabilir ve yenilene "besleyen, semirten, kollayan", yenene "beslenen, semiren, kollanan", ikisine birden ise "işbirlikçi, ortak" denilebilir.

Öte yandan bir anlaşma olmadan da kişiler bilerek, isteyerek yenilebilir. Karşıdakine acımış, onunla dalga geçmiş, onu yüreklendirmek istemiş veya ondan gerçek gücünü gizlemek istemiş olabilir.