Kazakça ulayı[1] Kırgızcada duştuğum[2] bir kullanışı üleşmek istiyorum. Sunuşumdan[3] öñce "to be" ulayı "to become" işlikleri[4] arasındaki ayırttan söz édeyim.
"To be" işliği durumun varlığını, bulunmayı korumayı bélirtirken "to become" durumu ulayı şartları değiştirmeyi, dönüşmeyi bélirtir. Örnek vérmek gérekirse, -He wants to be rich. "Bay[5] olmak istiyor" (Bunu diyen kişi onsuz da bay ola bilir, bay kalmak istemeyi belirtiyor.) -He wants to become rich. "Bay olmak istiyor" (Bunu diyen kişi bay değil, durumunu değiştirip bay olmak istiyor.)
Yukarıda añdığım dillerdeki duştuğum kullanışlar ise şöyle (Pamukkale Üniversitesinin sözlüklerinden göçürdüm); Kazakçada bolıp qalw "olup kalmak"; kereñ bolıp qalw "become deaf" (sağır olmak) soqır bolıp qalw "become blind" (kör olmak) şañ bolıp qalw (tozlanmak?)
Kırgızcada bolup kaluu "olup kalmak" Sözlükte "olmak" dışında karşılık verilmemiş. Ben de kullanış örneği tapamadım[6] bir yérden. Tapan, bilen varsa bildire.
Ayrıca öbür Türk dillerinde bu kullanış varsa bilmekçiyim.
"Olup kal-" bu ayırt için yeterlimi bilmiyorum ancak bana oldukça güçlü bir aday geliyor bunun için. Ayrıca, elbette İngilizcede değme[7] "to be" ulayı "to become" yazılan yére bu sözleri yazalım diye sunmuyorum. Çevri, yukarı belirttiğim örnekteki gibi, yérine göre kılınır.
[1]ulayı: "ve, ardından, sonra" [2]duşmak: "karşılaşmak, denk gelmek" [3]sunuş: "teklif, öneri" [4]işlik: "fiil, édiş" [5]bay: "zengin, varlıklı" [6]tapmak: "bulmak, aradığına ermek" [7]değme: "her"
|