
Bırakın genç olayım, en azından henüz Türkey diye bir şey uydurmadım, ya da öntürkçü kesilip katiyyen Türk olmayanları Türk ilan edip uyduruk bir tarih yazmadım, böyle tarih uyduranların savlarını yaymadım ya da Türkçeyi sallara bindirip sellere göndermedim. Türkçeciliğin gereği neyse asla ayamadım. Yaşlı olup da Türkçeye bu kötülükleri eyleyenler neylesin?Boraan yazdı:Ben kimi savundum anlamadımben bunu ancak gençliğinize ve tezcanlılığınıza veriyorum sevgili bengitaşlarındili.
Kuzey-güney gibi bir üretim olduğunu söylemiş. Bir kişi kendince bir sözcük üretip onu kullanabilir, bunu hakaret diye algılamak çok saçma déğil mi? "Bu sözcük uydurukça" diyen herkes aynı eki alarak oluşmuş bütün sözcükleri uydurukça görmek zorunda. Kalanda1 tepki göstermeyenlerden de o sözcüğü benimseyen olmamış. Ben de Doğu Türksitanıñ adı Doğu Türkéli, ülkemiziñ adı Batı Türkéli olabilir diye düşünüyordum.bilimdan yazdı:Ayrıca Türkçenin hiçbir kaidesi lie izah edilemeyeceğinden dolayı şimdiye kadar buna açıklama da getirilememiş.
Bu güne dek daha başka sözcükler içinde bunlar söylendi, bu düşüncelere çok katılmadım. Üretimde bir özentilik olduğunu onaylıyorum ancak Türkçe kurallarına göre sözcük üretimi doğru ve benimseyen ulus soñuçta. Atatürküñ geometri bétiğini okumak o dönem yaşananları añlamaya yardımcı olacaktır. Bir çok sözcük çavlık2 aracılığıyla ulus béğenisine sunulmuş, ulus béğendiğini kullanmıştır. Atatürküñ kendi üretimi olan sözcüklerden de benimsenmeyip başka sözcükleriñ benimsendiği olmuştur. Bir takım kimselerde ısrarla bu koñu üzerinde durup buna odaklanırlar. "Aktüel...Güncel", "Bilim...İlim", "Beşgen...pentagone" yazarlar. Halbuki géñ "aralık, géñişlik" sözcüğü Öztürkçedir, bu tamlamanıñ da kuralı doğrudur diğerlerinin de. Biñlerce yıllık kök, biñlerce yıllık ek bugün bir araya geldiği için Türkiye Türkçesi olamaz ya (sözcüğün kendisi Türkiye Türkçesidir ancak eklere ve köklere bu öñadı vérmeniñ bence niyeti başkadır.) Diğer başlıklardan okuduğum kadarıyla +sAl eki de çoğuna göre Türkiye Türkçesi ve uydurukça. Bu uydurukça diyenler "arsal" sözcüğünü açıklayamazlar mavi, kurşuni gibi renkler aynı kuralla oluşmuştur. Arapça -i eki yérine kullanılmaya uygundur. Bugün işlekleşti diye Türkiye Türkçesi de olamaz uydurukça da olamaz.bilimdan yazdı:Sitenin ismi Türkçesi Varken ama İngilizce bir kelime Türkçeleştirilmeye çalışılıyor üstelik de ülkemizin adı olarak.
Öyle herkes kendi kafasına göre kelime uydurup kullanmaya kalkarsa ortada dil birliği mi kalır? Kuzey ve güney kelimeleri ile Türkey gibi bir saçmalık arasında nasıl bağlantı kurulabilir?Furkan Yıldırım yazdı:Kuzey-güney gibi bir üretim olduğunu söylemiş. Bir kişi kendince bir sözcük üretip onu kullanabilir, bunu hakaret diye algılamak çok saçma déğil mi? "Bu sözcük uydurukça" diyen herkes aynı eki alarak oluşmuş bütün sözcükleri uydurukça görmek zorunda. Kalanda1 tepki göstermeyenlerden de o sözcüğü benimseyen olmamış. Ben de Doğu Türksitanıñ adı Doğu Türkéli, ülkemiziñ adı Batı Türkéli olabilir diye düşünüyordum.bilimdan yazdı:Ayrıca Türkçenin hiçbir kaidesi lie izah edilemeyeceğinden dolayı şimdiye kadar buna açıklama da getirilememiş.
Sayın Bilimdan, ben o yazarı kollamak amaçlı bir yazı yazmadım, herkesin kendince sözcük üretebileceğini, bizim tavrımızın né olması gérektiğini yazdım. Siz yañlış buldunuz, uyardınız, açıkladınız, bitti gitti. Bu herkesçe doğrulanınca kimse onu kullanmaz. Hatta doğru olsa da öykünç olduğu için kullanılmak istenmemesi olağan bir durum, bunu yapmak herkesin hakkı. Ben binlerce yıllık kökleriñ ve ekleriñ bugün bir araya getirildiği için uyduruk sayılmasına karşıyım. Kuzey-güney gibi bir bağlantıyı kendisi açıklamış ben açıklamadım. Doğru bir üretim de demedim.bilimdan yazdı:Öyle herkes kendi kafasına göre kelime uydurup kullanmaya kalkarsa ortada dil birliği mi kalır? Kuzey ve güney kelimeleri ile Türkey gibi bir saçmalık arasında nasıl bağlantı kurulabilir? kuzay: 1. Güneş görmeyen, gölgelik yer. 2. Nemli, ıslak yer.güney: Güneşi hiç eksik olmayan yer, güneşe karşı olan yer.Bu kelimelere farklı anlam yükleyip yön adı olarak kullanmaya başlamışız.... Bu resmen Türkçeyi İngilizceleştirmeye çalışmaktır.
İşte bu sözünüze %100 hak vériyorum. Ülke adı yapan eklerimiz varken bende böyle bir üretime gérek olmadığını düşünüyorum zaten.bilimdan yazdı:Bu ekin Türk dili tarihi boyunca ülke adı yapmakta kullanıldığı bir tek örnek var mı? Yok...
Top zaten yazarda, kimse sözcük üretmek için gelip senden izin almayacağına göre, herkes gereksinim durumunda sözcük üretecektir. Yazıda koskocaman adamıñ adı yazıyor. Buranıñ yöneticileri çoban mı? "Şunu kullanma bunu kullan, yok o olmadı böyle yaz" mı désinler?TDK yazdı:Yöneticilerin topu yazara atıp mesuliyet almamaları da ayrı bir vaka. "Her sözün arasan vardır Türkçesi" sloganıyla İngilizce kelimeler Türkçeleştirilerek Türkçe İngilizceleştirilmiş oluyor. Zaten öz türkçecilerin birçoğunda böyle hâller görülmektedir. Ya Fransızcaya, ya Rumcaya ya İngilizceye benzer kelimeler uydurarak güya Türkçemizi koruduklarını iddia ederler.
O çerçeveyi kim belirliyor? Şimdi benim atalarım arsal "kestane rengine çalan" sözcüğünü kullanmışlar. Ben "bilmem ne sel" dediğimde kim buna uyduruk diye bilir. Var olanın aynısını uygulayan mı dili yapboz gibi kullanıyor. "Bu uydurukça!? aman haa kullanmayın sakın" diyen mi? Bir ekin biñ kéz eski yazılarda géçmesi ile bir kéz géçmesi arasında bir ayrım yok. Herkes bu kaynağı kullanarak ataları gibi sözcük üretebilir...TDK yazdı:Bir de "halk tutarsa kullanılır, tutmazsa kullanılmaz" demezler mi? Dil yapboz tahtası mı? Kelime türetecekseniz bunu belirli bir çerçeve içerisinde yapabilirsiniz. Uydurma köklerle veya uydurma eklerle kelime türetilmez. Türetilirse dil aslından uzaklaştırılmış olur.
Bir alt yazı var işte, oku da añla o zaman.TDK yazdı:Ayrıca şu kalanda, çavlık, öykünç gibi kelimeler de neyin nesi? Söyledikleriniz alt yazı olmadan anlaşılmıyor!
TDK yazdı:[...] Yöneticilerin topu yazara atıp mesuliyet almamaları da ayrı bir vaka. "Her sözün arasan vardır Türkçesi" sloganıyla İngilizce kelimeler Türkçeleştirilerek Türkçe İngilizceleştirilmiş oluyor.
Bir de "halk tutarsa kullanılır, tutmazsa kullanılmaz" demezler mi? Dil yapboz tahtası mı? Kelime türetecekseniz bunu belirli bir çerçeve içerisinde yapabilirsiniz. Uydurma köklerle veya uydurma eklerle kelime türetilmez. Türetilirse dil aslından uzaklaştırılmış olur.
cingelek yazdı:Türkişivarken.com
Bu bölümü gezen üyeler: Hiç bir üye yok ve 0 konuk