Ya yazdıklarımı okumadan yanıtlıyorsuñuz ya da ben yañlış ifâde ediyorum. Durumuñ ikincisi olduğunu varsayarak sıfırdan ifâde étmeye çalışacağım.
Öncelikle zaten benim karşı çıktığım olay, simgesel/biçimsel türetimlerdir! Yeñi biçime karşıyım çünkü yeñi biçim için elimizde bir "reçete" yok!
Añlamsal olarak da yalñızca ses dönüşümlerini temel alıyorum. Yani kalkıp da g- sesini Z damgasıyla eşleştirmek yañlıştır diyorum.
Eski Türkler, bu damgaları kullanmayı bırakmışsa bizim bunu
kaldığı yérden almamız gérekir. Olmadığı yérden değil! Böylece ileride artık sık olarak kullanılan yazı düzeni, kendi doğal evrimine bırakılabilir démektir.
---
Bakıñ, sizlere yalñızca 2+2+1=5 ek damga için
hiçbir biçimsel türetim yapmadan nasıl yeñi bir alfabe düzeni getirilebileceğini ayrıntılarıyla açıklayayım. Öneriyi değil ilkeleri konuşacağım.
Öncelikle, Oğuzca ses dönüşümleri çok yalıñ ve sayılıdır. Bunlar:
- Kapalı konu
- söz başı t- > d- (yumuşama)
söz başı ince k- > g- (yumuşama)
söz başı b- > v- (yumuşama)
iki ünlü arası -g- > -ğ- (yumuşama)
iki ünlü arası -b- > -v- (yumuşama)
iki ünlü arası -ç- > -c- (yumuşama)
uzun ünlü soñrası -t > -d (yumuşama)
uzun ünlü soñrası -k > -ğ (yumuşama)
uzun ünlü soñrası -b > -v (yumuşama)
uzun ünlü soñrası -p > -b (yumuşama)
uzun ünlü soñrası -ç > -c (yumuşama)
söz içi -d- > -y- (damaksıllaşma)
Bu ses dönüşümlerinden geñelleştirilecek ses olayı:
- Kapalı konu
- 1) t > d
2) k > g
3) g > ğ
4) b > v
5) ç > c
6) d > y
Dikkat edilirse 3. ve 6. ses olayı, tümden dönüşümdür. Yani Eski Türkçe TÜM -d- sesleri -y- olmuştur. Aynı şekilde TÜM -g- sesleri -ğ- olmuştur. Bu yüzden burada damgalar için yeñi bir eşleşmeye gérek yok. aD/eD damgaları -y- için ve aG/eG damgaları da -ğ- için kullanılınca her şey oturuyor.
5. dönüşüme bakılırsa c/ç ikircikliği Türkçede işlek bir ses olayı olduğundan, yânî günlük dil kullanımında kodlanmış olduğundan bunu ayrı bir damgaya gerek duymadan atlayabiliyoruz. Ç damgası hem /ç/ hem /c/ sesini aynı anda ifâde edebilir. Latin damgalarında bile ç yerine c yazınca kimse zorluk çekmeden okuyabiliyor.
Gelelim diğerlerine (1., 2., 4.). Bunlar kısmî dönüşümlerdir. Sözcükteki diğer seslere göre dönüşüm olmuş veya olmamıştır. Bu yüzden burada ek bir damga gereklidir. /t/ ve /b/ seslerinde kalın/ince ayrımı bulunduğu için 4 ek damga gerekir, oysa k>g dönüşümü yalñızca ince sıralıdır bu yüzden yalñızca /g/ için bir damga gerekiyor. Toplamda 5 ek damga...
Orkun yazıtları 38 damga ile yazılmış. Yenisey yazıtlarında da bu 38 damganıñ hepsi var, ancak bazı yazıtlarda biçimleri biraz değişmiş. Tıpkı t'nin biraz değişmesi ve d olması gibi. Nitekim t ile d arasındaki tek fark ötümlülüktür. Hatta Türkçedeki d- sesi tam bir /d/ değil, biraz /t/'ye kaymış bir sestir. Nitekim yurtdışında soyadımı ne zaman söylesem "togangun" diye duyuyorlar (onlara kolaylık olsun diye ğ ve ü ile söylemiyorum). Aynı durum g için de geçerlidir, tam /g/ değil birazcık /k/'ya kaymıştır.