
Le Qabaq yazdı:İş o örnek verdiğiniz diğer lehçelere ve ağızlarına giderse onlarda ünlü uyumunun bizden farklı olması da söz konusu olabiliyor. Bazı eklerin ünlü ve ünsüz uyumuna göre 16 şekli de olabilmektedir. Bizim Türkiye Türkçemizin eski yazı ile imlası bugünkü Azerbaycan Türkçesi ile büyük bir uyum içerisindedir. Bu size bir şey ifade etmiyor mu?
Redhouse teliften düşmüş bir eserdir. Microsoft ve Google tarafından taranarak internette kullanıma sunulmuş durumdadır. İsteyen bakabilir. Müsait olduğum bir zamanda örnekler de verebilirim.Engin yazdı:Evet, o konuda bilgim fazla olmayabilir. Halkın konuştuğu Türkçeyi not eden yabancıların kaynaklarına bakmak yararlı olabilir. Hatırlattığınız için sağolun.
Elinizin altında bu konuya dair kaynak varsa oradaki bilgileri bizimle paylaşın lütfen.
Misalleri yok mu?Oktay D. yazdı:Osmanlıcada da sert ünsüzleriñ yazıma yansıdığı yerler bulunmaktadır[Gökçe, 2009; bét: 1008-1010].
Olasılıkla -tır/-tir gibi bazı yapım eklerinin ve görülen geçmiş zaman ekinin yazımında böyle bir durum söz konusudur. Aynı şey Özbek Türkçesinde de mevcuttur.Le Qabaq yazdı:Misalleri yok mu?Oktay D. yazdı:Osmanlıcada da sert ünsüzleriñ yazıma yansıdığı yerler bulunmaktadır[Gökçe, 2009; bét: 1008-1010].
TET olarak kısaltılan eser Semerkandlı Ebu'l Leyş tarafından yazılmış. O dönemin Çağatay Türkçesi metinlerinde de bulunma ve ayrılma hali ekleri t ile yazılıyor idiyse bu şahsın Çağatay Türkçesi etkisinde kalmış olması da mümkün değil midir? Yani çok fazla örnek yok sadece Tezkiretü'l Evliya Tercümesi kanıt sayılabilir mi?Engin yazdı:Bu yazıyı görmemiz iyi oldu. Sonunda Osmanlıcadan da kanıtlar gösterebiliriz. Ünsüz uyumunun uyduruk bir kural olmadığını, ses bilimlik bir gerçek olduğunu zaten daha önce defalarca söylemiştik. Artık adı geçen makaleden örnek vermekle yetineceğim:
"[...] bu dönemde bozulduğu yönünde olup Osmanlı Türkçesinin son dönemlerinde dudak uyumunun ve ünsüz uyumunun ortaya çıktığı şeklindedir. Oysa, son yıllarda yapılan araştırmalar bu genel kanının aksine örneklerin de bulunduğunu göstermektedir. Biz, bu makalede, aslında Eski Anadolu Türkçesi içinde de bu uyumların izlerinin var olduğunu, gerek Türkler tarafından yazılmış metinlerden gerek batılılar tarafından yazılmış transkripsiyon metinleri adı verilen metinlerden hareketle ortaya koymaya çalıştık."
"Görülen geçmis zaman ekinin XV. yüzyıla ait bir metinde ünsüz uyumuna uygun kullanılması erken örneklerdir : attum TET 122b/7, iriştüm TET 41a/1, uçtı TET 128a/6, düşti TET 9a/5" vb.
"Bulunma durumu ekinin XV. yüzyıla ait bir metin olan TET’de ünsüz uyumuna bağlanmış olarak kullanıldığı görülmektedir: çardakta TET 89b/7, düşte TET 26a/1, işte TET 13a/7."
"Çıkma durumu ekinin de aynı eserde ünsüz uyumuna iki örnekte bağlanmış olarak kullanılması söz konusudur: günāhtan TET 26b/1, cabdestten TET 105b/13."
"Bildirme ekinin ünsüz uyumuna girdiği örnekler de yine aynı eserde bulunmaktadır: çoktur TET 99b/12, iştür TET 40b/3; kopacaktur TET 42a/12, olmıştur TET 3a/2, yaratmıştur TET 32a/12."
"Fiilden fiil yapma eki -dur- / -dür-’ün ünsüz uyumuna bağlı olduğu örnekler de yine TET’de yer almaktadır: barıştur- TET 30a/11, iriştür- TET 100b/8, işittür- TET 148a/12" vb.
Kaynak:
Gökçe, Aziz: Eski Anadolu Türkçesinden Osmanlı Türkçesine Dudak Uyumu ve Ünsüz Uyumu.
http://www.turkishstudies.net/Makaleler ... iz1267.pdf
Le Qabaq yazdı:TET olarak kısaltılan eser Semerkandlı Ebu'l Leyş tarafından yazılmış. O dönemin Çağatay Türkçesi metinlerinde de bulunma ve ayrılma hali ekleri t ile yazılıyor idiyse bu şahsın Çağatay Türkçesi etkisinde kalmış olması da mümkün değil midir? Yani çok fazla örnek yok sadece Tezkiretü'l Evliya Tercümesi kanıt sayılabilir mi?Engin yazdı:Bu yazıyı görmemiz iyi oldu. Sonunda Osmanlıcadan da kanıtlar gösterebiliriz. Ünsüz uyumunun uyduruk bir kural olmadığını, ses bilimlik bir gerçek olduğunu zaten daha önce defalarca söylemiştik. Artık adı geçen makaleden örnek vermekle yetineceğim:
"[...] bu dönemde bozulduğu yönünde olup Osmanlı Türkçesinin son dönemlerinde dudak uyumunun ve ünsüz uyumunun ortaya çıktığı şeklindedir. Oysa, son yıllarda yapılan araştırmalar bu genel kanının aksine örneklerin de bulunduğunu göstermektedir. Biz, bu makalede, aslında Eski Anadolu Türkçesi içinde de bu uyumların izlerinin var olduğunu, gerek Türkler tarafından yazılmış metinlerden gerek batılılar tarafından yazılmış transkripsiyon metinleri adı verilen metinlerden hareketle ortaya koymaya çalıştık."
"Görülen geçmis zaman ekinin XV. yüzyıla ait bir metinde ünsüz uyumuna uygun kullanılması erken örneklerdir : attum TET 122b/7, iriştüm TET 41a/1, uçtı TET 128a/6, düşti TET 9a/5" vb.
"Bulunma durumu ekinin XV. yüzyıla ait bir metin olan TET’de ünsüz uyumuna bağlanmış olarak kullanıldığı görülmektedir: çardakta TET 89b/7, düşte TET 26a/1, işte TET 13a/7."
"Çıkma durumu ekinin de aynı eserde ünsüz uyumuna iki örnekte bağlanmış olarak kullanılması söz konusudur: günāhtan TET 26b/1, cabdestten TET 105b/13."
"Bildirme ekinin ünsüz uyumuna girdiği örnekler de yine aynı eserde bulunmaktadır: çoktur TET 99b/12, iştür TET 40b/3; kopacaktur TET 42a/12, olmıştur TET 3a/2, yaratmıştur TET 32a/12."
"Fiilden fiil yapma eki -dur- / -dür-’ün ünsüz uyumuna bağlı olduğu örnekler de yine TET’de yer almaktadır: barıştur- TET 30a/11, iriştür- TET 100b/8, işittür- TET 148a/12" vb.
Kaynak:
Gökçe, Aziz: Eski Anadolu Türkçesinden Osmanlı Türkçesine Dudak Uyumu ve Ünsüz Uyumu.
http://www.turkishstudies.net/Makaleler ... iz1267.pdf
Bu bölümü gezen üyeler: Hiç bir üye yok ve 1 konuk