
Karıştırıyorsuñuz.
ot "yeşillik, ot" ile
ōt "od, ateş" birbirinden tamamen alakasız sözcüklerdir[1][3]. Biri uzun ünlülü biri kısa ünlülüdür. Biri [ ot ] damgası biçiminde yazılır biri [ o ][ ot ] damgaları biçiminde yazılır[1][5]. Zaten biri Oğuz Türkçesinde uzun ünlüleriñ ardılındaki sessizi yumuşatmasından dolayı
od olmuş diğeri
ot kalmıştır[2]. Uzun ünlüleri koruyan Türkmence Yakutça ve Halaççada da bu ayırsanır ve uzun ünlüleriñ derin izler bıraktığı Çuvaşçada açıktır[1].
ota- <
ot "yeşillik"
oda <
ōtag <
ōta- "ateş yakmak" <
ōt "od, ateş"
Bu tür kökenlemeleri sanmaktan dolayı da zorlama añlam ve kökenleme ilişkileri kurmuş olunuyor. Daha dikkatli ve sağlam araştırmak gerekir.
Aytunga,
Türkçe bir
tā- kökü var. Bu köküñ añlamı "yüksek olmak, büyük olmak".
dağ <
tāg sözcüğü bu kökten gelir (eylemden ad yapan
+g ekiyle). Aynı biçimde
tām "çatı, dam" da yüksekte olur diye us yürütülebilir. Nitekim çoğu sağlam kaynak[1][3] bu sözcüğüñ Türkçe olduğunu söylüyor, ben sadece Nişanoğlu'ndan ve sizden duydum tersini.
Bu arada
tāmga ve
tām sözcükleri ile
tam- "yakmak" sözcüğü kesinlikle ilişkili olamazlar çünkü öğrendim ki
tam- sözcüğü kısa ünlülü[4] ama
tām "dam" uzun ünlülü[1].
Dediğiñiz gibi
tam- sözcüğünden
tamu olabilir (eylemiñ varlığından kuşkum kalmadı). Bunu kanıtlamak için öncelikle
tamunuñ kısa ünlü olması gerekir. Zaten Niyanoğlu bile "~" imiyle bu sözcüğüñ Soğdcada geçtiğini belirtiyor ama hañı diliñ diğerinden aldığını belirtmiyor.
Dipçe.[1] Talat Tekin, "Türk Dillerinde Birincil Uzun Ünlüler", Ankara 1995.
[2] Grönbech, "Forstudier til turkisk lydhistorie", Kopenhag 1902.
[3]
http://starling.rinet.ru/cgi-bin/respon ... oot=config[4]
http://starling.rinet.ru/cgi-bin/respon ... oot=config[5] Irk Bėtig (Eski Türkçe Fal Kitabı)