
ulduzéver yazdı:O zaman "sahip çıkmak" ve "sahiplenmek" için ne dersiniz? iye sözcüğeyle bunları "iye çıkmak" ve "iyelenmek" diyebiliriz. Bu kadar önemli bir sözcüğe neden verimsiz diyorsunuz bilemiyorum...
Oğuzosis yazdı:Kazakçadan alıntı yaparak sözlerinize karşılık vereyim. Dediğiniz gibi Kazakçada "iyelen-w" fiili var. Sahip çıkmaya gelince... Kazakçada -büyük ihtimalle Özbekçeden alıntı- "egelik jasa-w" sözü bir anlamda kullanılıyor sahip çıkmayla. Ancak biz bunu uygun biçimiyle, "iyelik yasa-mak", alabiliriz.
ulduzéver yazdı:iye çıkmak ve iye durmak "yiyə çıxmaq, yiyə durmaq" diye "sahip çıxmaq/durmaq" ile birlikte AzTürkçede kullanılmakta. O yüzden dedim. Elbette bunu başka bir bakışla dedim. Yani ortakçılık bakışıyla. Bu durumda, geçen son yıllarda Türkiye ve Azerbaycan Türkçeleri sözcük ve deyimler bakımından birbirlerine yakınlaşmışlar ve elbette Türkiye Türkçesinin etkisi daha çok olmuş. Örñeğin "iyi, hep" sözcükleri Azerbaycanlı ÖzTürkçeciler tarafından bolca kullanılmakta ve bu, dilin özelliklerini göze alarak mantıklı ve sorunsuz bir alıntıdır. Hem sözcük dirltilir hem de iki lehçe birbirine yakınlaşır. Deyimler de işte öyle.
ulduzéver yazdı:iye "sâhip" sözcüğünü "âit" añlamında kullanmak doğru değil tam ters añlamdır.
âit sözcüğü için değişli sözcüğü vâr başka bir başlıkta tartışılmıştı.
Baña değişli = baña âit
Aslında teg- › değ- "değmek, âit olmak, érmek" eylemindendir. Bu yüzden aynı kökten aynı añlamda sözcükler türetilebilir.
Örneğin
Düşünülebilir.
Ancak ben ortakçılık açısından değişli sözcüğünü yéğliyorum niyekim Orta Asya Türk dillerinde tegişli biçiminde kullanılıyor.
Orhun Yazıtları, 735
Türk budun illedük ilin ıçgınu ıdmış, kağanladuk kağanın yitürü ıdmış. Tabğaç budunka beglik urı oglun kul kıltı, isilik kız oğlın küng kıldı. (163, 75); [265,62]
datadeveb yazdı:ulduzéver yazdı:iye "sâhip" sözcüğünü "âit" añlamında kullanmak doğru değil tam ters añlamdır.
âit sözcüğü için değişli sözcüğü vâr başka bir başlıkta tartışılmıştı.
Baña değişli = baña âit
Aslında teg- › değ- "değmek, âit olmak, érmek" eylemindendir. Bu yüzden aynı kökten aynı añlamda sözcükler türetilebilir.
Örneğin
Düşünülebilir.
Ancak ben ortakçılık açısından değişli sözcüğünü yéğliyorum niyekim Orta Asya Türk dillerinde tegişli biçiminde kullanılıyor.
Değindiğiniz açıklama üzerine düşünürken bir söz kurduğumda iye sözcüğünün bağ sözcüğü gibi etkide sözcük olduğu anladım. Ait sözcüğünün kullanımı sırasında sağladığı etkileri bağlama özelliği vermiyor. İzletide ki eğitimde iyelik (aitlik) eki olarak anlatılıyor. Ancak ait sözcüğünün özelliğini didiklemediğimiz için iye sözcüğünü karşılık olarak belirtmişiz. İye ne aitlik ne sahiplik anlamına geliyor. i sesi -e eki alarak i'ye yönelme anlamı verilmiş. İye yazınca ait sözcüğünün taşıdığı anlam özelliğine erişmemiş. Bu durumda iyelik eki değil ililik eki olarak anılması gerekiyor. Örnekleri aşağıda yazacağım. İye sözcüğünün anlamı benim açımdan boşa düştü. TDK'da sahiplik dese bile bu sözcüğü sahiplik anlamına erdiremiyorum.
Örnek
Suluğu çok güzelmiş.
(onun) Suluğu çok güzelmiş.
Onun suluğu çok güzelmiş.
Onun suluk çok güzelmiş.
Ona ait suluğu çok güzelmiş.
Ona ait suluk çok güzelmiş.
Ona bağ suluğu çok güzelmiş.
Ona bağ suluk çok güzelmiş.
Ona iye suluğu çok güzelmiş.
Ona iye suluk çok güzelmiş.
Ona bağlı suluğu çok güzelmiş.
Ona bağlı suluk çok güzelmiş.
Ona iyeli suluğu çok güzelmiş.
Ona iyeli suluk çok güzelmiş.
Ona ili suluk çok güzelmiş.
Bu durumda iye sözcüğü değil ili sözcüğünü ait anlamında kullanmamız gerekiyor.
Bir önceki yazımda verdiğim örneği de güncelleyim.
"Bu ürün bana ilidir aittir . Bense bu iş yerine iliyim aidim . Bu koşullarda bile edisi sahibi benim."
İrdelemeye sürek ediyoruz.İzleyin youtube.com
datadeveb yazdı:DLT'de bir sözcüğe denk geldim.
idi: sahip, efendi; Tan^ı. I, 87. 320, 330, 410; II, 243
Bu bölümü gezen üyeler: Majestic-12 [Bot] ve 15 konuk