Bize Fransızcadan geçmiş durumda, Fransızcaya da İngilizceden geçiyor.
İngilizcede ilk kéz 1948'de (söylentiye göre) John Robinson Pierce tarafından
transfer resistor sözünüñ kısaltması olarak kullanılmaya başlanıyor.
transfer sözcüğü "aktarım",
resistor sözcüğü "direnç" démek.
Transistörler,
doğrultmaç (diyot) teknolojisiniñ üzerine bir buluş, yarı iletkenlerden oluşuyor. Öñcesinde
triode adlı vakum bir tüp olan başka bir devre öğesiniñ işlevini alıyor.
NPN (nefative-positive-negative) ve
PNP (positive-negative-positive) diye ayrılanları, içindeki yarı iletkenleriñ diziliminden dolayı böyle adlandırılıyorlar.
Transistörleriñ işlevi çok basit:
aslında
açar (anahtar) gibiler, akım geçişini açıp kapatıyor, ancak bunu
taban (base) akıma göre yapıyor.
İng-Tür sözlükleri gibi yérlerde
geçirgeç déndiğini görüyorum. Baña étken çatıdan dolayı doğru gelmedi çünkü akımı geçirip geçirmeyeceğini taban akıma göre yapıyor. Bu yüzden éttirgen çatılı olması gérektiğini düşünüyorum.
Bir de diyot başlığında doğrultmaç öñerisinden hareketle: