Ynt: Model

Üzülerek söylüyorum ki ikisi de yanlış 
Ada gelen -l eki yok ve -Xt eki eylemlere geliyor, ortada kip- eylemi de yok.

Ada gelen -l eki yok ve -Xt eki eylemlere geliyor, ortada kip- eylemi de yok.
Başka sese beñzemez ananıñ sesi, Her sözcüñ arasañ vardır Türkçesi
http://turkcesivarken.com/yazismalik/
http://turkcesivarken.com/yazismalik/viewtopic.php?f=2&t=12398
datadeveb yazdı:Söz > sözel
Yaş > yaşıt
Bu sözcükleri ben türetmedim. Üzülerek söylüyorumki benim dayanaklarım var. Dilerseniz addan ad yapan ekleri araştırın.
TürkçeSözlük78 yazdı:datadeveb yazdı:Söz > sözel
Yaş > yaşıt
Bu sözcükleri ben türetmedim. Üzülerek söylüyorumki benim dayanaklarım var. Dilerseniz addan ad yapan ekleri araştırın.
yaşıt sözcüğü yanlış bir türetim, Nişanyan şöyle yazmış:
yaşıt
TTü: [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]
yaşıt: Hem-sāl, hem-sin.
< TTü yaş +Ut
→ yaş2
Not: Ada eklenen +It ekinin işlevi açık değildir.
Sözel sözcüğü de başka bir yanlış türetim, bu yapım eki öbür başlıklarda Bensay ve Oktay hocam tarafından güzelce irdelenmişti, isterseniz oralarda yazılanları okuyabilirsiniz. Nişanyan'da da bu belirtilmiş. Gerçel, sözel, nesnel, özel sözcüklerinin hepsi ne yazık ki yanlış türetim.
Yapım eklerinin nasıl kullanıldığını anlamak için zâten kullanımda olan sözcüklere göz atmanız gerçekten çok güzel bir düşünce ancak bu göz attığınız sözcükler zâten yanlış kullanım olunca daha da yanlış şeylere neden oluyor. Belki Nişanyan sözlüğüne bir sürü sözcük için uğrarsanız daha yerinde türetimler yapabilirsiniz, türetim gücü yüksek bir birey olduğunuzu düşünüyorum.
Güzel sözcüğü için de Nişanyan şöyle yazmış:
güzel
TTü: [ Dede Korkut Kitabı, <1400?]
Kızlar geyigi götürdiler, gözeller/güzeller şāhı Banı Çiçegüŋ öniŋe getürdiler.
TTü: [ anon., Ferec ba'd eş-şidde, <1451]
māh-rūyıdı, müşk-būyıdı, güzel/gözel idi
Çağ: [ Pavet de Courteille, Dictionnaire Turc Oriental, <1500]
güzel/gözel گوزل: beau, gentil
TTü: [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]
gelişi güzel (...) saksı güzeli
<< OTü gözel hoş suret, güzel < ETü kök gök, mec. güzel
→ gök
Not: "Güzel" kavramı için TTü ağızlarda gökçek/göğcek/göcek, göğüş ve gözel kullanılır. OTü 15. yy'dan itibaren görülen gözel biçiminin yapısı açık değildir. Gökse- > göğse- fiili ile ilgili olduğu düşünülebilir.
Ada gelen -l eki bulunmadığından sözcüğü açıklayamamış ve belirsiz diye bırakmış.
bensay yazdı:"kipit, kipel" türetimleri eklerin işlevlerine girmeksizin (şimdi ona oğur ayıramayacağım) biçimsel olarak iki açıdan olanaklı, 1. adlara gelen +It eki ile yine adlara gelen +Al eki ile 2. adlara gelen eylemleştirici +I- ve +A- ekleri ile oluşturulacak kipi-, kipe- eylemlerine ulanacak -(I)t ve -l eki ile > kipit ve kipel
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler)
Kıpçakça: "sarı? erik, kayısı?" [ anon., et-Tuhfetu'z-Zekiyye fi'l-Lugati't-Türkiyye, 1400 yılından önce]
barḳūḳ [Ar.]: kögen irik
Türkiye Türkçesi: [ Lugat-i Halimi, 1477]
ālūça [Fa.]: Uvacuk saruca erük, (...) egerçi baˁzı erbāb-ı lugat gögemdür diyü naḳl eyledi.
Türkiye Türkçesi: [ Türkiye'de Halk Ağızlarından Derleme Sözlüğü, 1960 yılından önce]
göğem: 1. Hayvanlara zarar veren gök rengi bir çeşit sinek, 2. Bir çeşit yabani, ekşi erik.
Köken
Türkiye Türkçesi gök sözcüğünden türetilmiştir.
Daha fazla bilgi için gök maddesine bakınız.
Ek açıklama
TTü gök sıfatı ve türevleri her türlü açık renk (mavi, yeşil, sarı) anlamında görülür. Sözcüğe eklenen +em ekinin işlevi açık değildir.